Bu ay “Kızımız pek Hacker” bilgi güvenliği yarışmasının dördüncüsünü düzenliyorum. Şimdiye kadar 900’e yakın katılımcının yarıştığı Kızımız pek Hacker 30 adet çoktan seçmeli sorudan oluşuyor. Soruların yanıtları internet araması ile kolayca bulunabilmektedir. Yarışma Üniversite öğrencisi kızlarımızın bilgi güvenliği alanına ilgilerini arttırıp, kariyer planlarına bu alanı da eklemelerini sağlayarak ülkemizde ve dünyada ihtiyaç duyulan iş gücünün oluşturulmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Sorunların cevaplarının internette arama yapılarak bulunabilmesindeki amaç mümkün olduğu kadar geniş bir katılımcı kitlesine ulaşmaktır.
En yüksek puanı alan 5 yarışmacı kitap ve Eylül ayında düzenlenecek tam günlük bir etik hacking eğitimine ücretsiz katılmaya hak kazanıyor.
Çevrenizdeki üniversite öğrencilerine duyurabilirsiniz. Ayrıntılar ve kayıt için www.kizimizpekhacker.com
Yarışmanın genel şartları aşağıdaki gibidir;
Yarışma tarihi: 27 Haziran 2015 Kayıt için son tarih: 26 Haziran saat 18:00 Yarışma saati: 10:00 Yarışma yeri: Yarışma internet üzerinden yapılacaktır, bağlantı yarışma başlamadan önce yarışmacılara e-posta ile gönderilecektir
Electronic Frontier Foundation (EFF) “sizi kim kolluyor? 2015” (Who has your back? 2015”) raporunu yayınladı. Bu raporda özel şirketlerin A.B.D. hükümetinden gelen talepler karşısında kullanıcı verilerine ne kadar sahip çıktığını anlamak üzere, belli başlı şirketler 5 ana kriter üzerinden değerlendirilmiş. Değerlendirme kriterleri aşağıdaki gibi belirlenmiş;
Rapor Apple, Adobe, Dropbox, Whatsapp, Facebook, LinkedIn, Microsoft, Google, Twitter, Yahoo, WordPress, Amazon ve at&t gibi bilişim sektörünün önde gelen firmalarını değerlendirmiş.
Sonuçlara göre Apple, Dropbox ve Adobe gibi şirketler kriterlerin tümüne uygun olarak davranarak kullanıcı verilerine en iyi sahip çıkan şirketler olurken, Whatsapp arka kapılara karşı çıkmak dışında herhangi bir kriteri sağlayamamış ve “kullanıcı verilerine sahip çıkmıyor” olarak değerlendirilmiştir.
Dünya genelinde başlayan bir oltalama (phishing) saldırısı dalgası Gmail kullanıcılarını hedef almaktadır. Aşağıdaki senaryoya göre gerçekleşen saldırılara karşı dikkatli olup çevremizdekileri uyarmakta fayda var.
Önkoşullar:
Gmail hesabının sahibi parolasını unutması halinde kurtarabilmek için Gmail’e cep telefonu numarasını veriyor. Saldırgan kurbanın Gmail e-posta adresini ve cep telefonu numarasını biliyor.
Saldırı:
Saldırgan Gmail’in giriş ekranına kurbanın e-posta adresini giriyor ve “parolamı unuttum” seçeneğini işaretliyor. Gmail’in parolasını unutan kullanıcılara sunduğu pek çok seçenek arasından “cep telefonuma onay kodu gönder” seçeneğini işaretliyor ve böyle kurbana 6 haneli bir güvenlik kodu gönderilmesini sağlıyor. Hemen ardından saldırgan kurbana “Google hesabınızda sıradışı faaliyetler gözlemlendi, lütfen size ilettiğimiz güvenlik kodunu yazarak bu mesajı cevaplayınız” diye bir SMS gönderiyor Saldırgan bu sayede elde ettiği güvenlik kodu ile hesaba giriş yapıyor.
Saldırı Gmail’in normal parola kurtarma prosedürünü işletilerek gerçekleştiği için Google tarafından kısa sürede bir önlem alınması pek mümkün görünmüyor. Bunun yanında aynı saldırı Outlook veya Yahoo gibi diğer e-posta servisi sağlayıcıları için de rahatlıkla düzenlenebilecek türdendir.
Bu nedenle aşağıdaki 2 noktayı hatırlatmakta fayda var;
Samsung tarafından üretilen ve Android işletim sistemini kullanan telefonlarda yüklü gelen Swiftkey IME uygulamasındaki bir zafiyet saldırganların cihazların kamera ve mikrofonlarına ulaşmasına imkan verebilir.
Zafiyetin Samsung’un klavye uygulamasını geliştirmek için kullandığı SwiftSDK üzerinde bulunması nedeniyle zafiyetten kurtulmanın kısa vadede mümkün olamayacağı konuşuluyor. Zafiyet Swiftkey uygulamasının güncellemeleri almak için bağlandığı sunucu ile bağlantısının şifrelenmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sayede saldırganlar güncelleme dosyası gibi görünen bir zararlıyı telefona yükleyip çalıştırabilmektedir.
Yapılan testlerde bu yöntemle yüklenen bir zararlı yazılım ile hedef sistem tamamen ele geçirilerek kamera ve mikrofonun uzaktan çalıştırmak, GPS ile konum bilgisi almak hatta SMSleri okumak mümkün olmuştur.
Bir süredir gündemde olan “uçak hacklenir mi?” tartışmaları geçtiğimiz hafat yaşanan bir olayla bambaşka bir boyuta ulaştı. Haftasonu Polonya Havayolları (LOT) ile uçmak üzere Varşova’nın Chopin havaalanına giden yaklaşık 1,400 yolcu havalanamayan uçaklar nedeniyle beklemek zorunda kaldı.
Uçuş rotalarının düzenlendiği sisteme sızıldığının fark edilmesi üzerine havayolu şirketi yeni uçuş planı yapamadı. Havalanmış veya inmek üzere olan uçaklar uçuşlarını tamamlayabilirken saldırganların sistemlere müdahale etmiş olabileceğinden şüphelenen yetkililer yeni uçuş rotası belirleme işlemlerini geçici olarak durdurdular. Alınan tedbir sonucu en az 10 uçağın planlanan saatte havalanamadığı belirtiliyor.
Bu saldırı “türünün ilk örneği” olarak görünmektedir ve önünüzdeki günler, ayler ve yıllarda siber saldırıların hava taşımacılığını giderek daha çok hedef almaya başlayacağının bir işareti olabilir.
Yorum:*
Nickname*
E-mail*
Website
Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA. beş × = 30
Konuyla ilgili yorumlara abone olmak için kutucuğu işaretleyiniz.
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.